1/12/10

Efe

Dusunuyordum hep yazayim diye bu konu hakkinda.
Yazmanin zamani geldi de geciyor anladigim kadariyla.

Koca bir yilin degerlendirmesi kuskusuz bundan daha uzun surer, surmelidir ya da...
Anlatirim da geregini goremiyorum artik her bir dosyayi acmanin kafamdaki.
Polis karakolunun en ucra koselerinde kalan. Acilip okundugunda her insana dokunacak dosyalar mutlaka...
Gerek yok acmaya artik. Sadece yeri ve zamani onemlidir.
Gelir hepsinin faili mechulu vicdan kiyilarina...
Neyse sapmasin konu...

2009 gidenlerin yili olmus.
Onu farkettim ben.
Sindirdim sonra alkollu gecelerde alinan yemek gibi.
Hani yersin, sabaha cikar ya alkolun etkisiyle.
Miden kabul etmez adeta...
O ne kadar sindiriliyorsa ben de o kadar sindirdim o dosyalari.
Tozlu raflara koydum sonra hepsini.
Orada durmalari degistirmedi olduklarini...

Gitti tek tek herkes. Baktim ben yerimde sayiyorum.
Ben de ufak degisiklikler yasiyorum aslinda.
Benim icin ufak, insanlik icin buyuk adimlar bunlar aslinda... Caktirmiyorum sadece...
Beni bir adim daha yaklastiracak degisimler bunlar.
Gercege tabiki neye olacak?

Ilk defa diyorum ki 2010 sakin gecmesin. Oyle bir gecsin ki "Ne ara yahu?" dedittirsin insana.
Yogun olsun, alabildigine...
Ceza ve Sezen Aksu sarkisi gibi olsun.
Bildigi gibi gelsin.
Ben mi? 2009'da yikilmadim, 2010'da niyetim yok pek.
Hatta 2010 daha kotu, daha "yalniz", daha "anlasilmaz" ve hatta daha cok "soru isaretleri"yle gecsin...
Oyle gecsinki anlayayim nedir ne degildir.
Kotu gecsin kisaca. Neden mi? Bunca sene iyi gecsin dedik, ne oldu? Ne degistiriyor?
Saldim cayira, mevlam kayira...

Bu yildan ne istiyorum ben?
Bu yildan huzur istemiyorum. Bu yildan mutluluk istemiyorum...
Okudugum bir fikrada bile gulebiliyorsam ben hala daha...
Raki bardaganin dibini de vurabiliyorsam hala daha icerken...
Hala daha icimde varsa su kilolari kaybetme istegi...
ve bu istege uyup hayatimda ilk defa, bunun icin birsey yapiyorsam ben.
Destegin alasini, sonsuzunu gorebiliyorsam etrafimdan ben hala daha...
Maneviyat anlaminda daha ne isteyeyim ki?
Maddiyat bu yilin ana fikri.
Abes olacak ama kullanirim heralde bu sene bir Aston Martin..
Alirim demiyorum, dikkatinizi cekeyim. Zor valla o ama bes senelik kalkinma planinda bulunmaktadir kendisi.

Kotu bir yazi degil bu, asla...
Ilk defa ben, bu kadar duygusal oldum hayatimda. Gidenlerin ardindan, biraktiklarinin ardindan.
Babamin ardindan...
Ailemin ardindan...
ve ilk defa dayandi elim yere bir sure... Oncekilerden uzunca bir sure.
Daha onceleri de dayanmisti, kim bilir kac defa daha dayanacak o el yere...
Sonra vurdum dizimi de yere...
Biliyorum ki kalkacagim ben o yerden ellerim iki yana...
Dedemin lakabi gibi ayni...
"Efe" gibi...

3 comments:

  1. Zengin çocukla fakir kızın aşkına
    Bir türlü kavuşup mutlu olmayışına
    Gözüm doluyorsa hala
    Korkmaya gerek yok yaşıyorum demektir

    Bahçenin yemyeşil canlanışına
    Kirazın hınzırca çiçek açışIna
    Yüzüm gülüyorsa hala
    Korkmaya gerek yok yaşıyorum demektir

    Anlatacak hikayelerim bitmedi henüz
    Anlaşacak dostlarım tükenmedi
    Yorgunluk kırgınlık hepsi gelir geçer
    Her şeye rağmen yaşamak güzel

    Düşenin dostunun olmayışına
    Düzenin buna hiç aldırmayışına
    Kanım donuyorsa hala
    Korkmaya gerek yok yaşıyorum demektir

    Senin beni yanlış anlayışına
    Çoktandır heyecan duymayışına
    Canım yanıyorsa hala
    Korkmaya gerek yok yaşıyorum demektir

    ReplyDelete
  2. "Yalanlar içinde dogruyu bulan
    Cayanlar içinde sözünde duran
    Satanlar içinde ayak direyen
    Yananlar içinde degilmiyim

    Her adalete duvar ördüren
    Her cesarete kilit vurduran
    Her asalete boyun egdiren
    Sen degil de ben miyim"

    Favorim aslinda bu ama son zamanlarda.. O da olur, severiz Candan Ercetin'i :)

    ReplyDelete
  3. "Gamsız hayat herkese başka sunar garip oyunlarını" ama biz yine konuyu umutla bağlayalım :)) Yine Candan Erçetin'den gelsin..

    Güneş her akşam batıp hergün doğuyorsa
    Çiçekler solup solup tekrar açıyorsa
    En derin yaralar kapanıyorsa
    En büyük acılar unutuluyorsa
    Neden korkulur hayatta söyleyin bana

    Elbette bazen çiçek açıp bazen solacağım
    Elbette daldan dala konup sonra uçacağım
    Elbette bazen hızla dönüp bazen duracağım
    Elbette bazen söyleyip bazen susacağım

    İnanmadım asla inanamam
    Herşeyin bir sonu olduğuna...

    ReplyDelete